Bir finans romanı yazmak ilginç bir fikir. Rakamların sayıların hâkim olduğu bir sahada edebiyatın önemli bir türü olan roman olabilir mi? Roman insan hayatının konu alındığı acı tatlı tecrübelerin kurgusal da olsa paylaşıldığı bir alan olarak bilinir. Öyle ise insanların işletmelerde karşılaştığı finansal acılar da bir aşk acısı kadar gerçek değil mi?
Bu roman fikri işte bu düşüncelerle kaleme alındı. Başlangıçta "Finansın romanı olur mu? Sayıların hâkim olduğu bir alanda edebi bir çalışma olur mu olursa da nasıl olur? İşimiz çok zor!.." gibi düşüncelerle başlanılan çalışma sonunda okuyucusuyla buluşmaya hazır hâle geldi. Evet finansın da romanı olabiliyormuş. Çünkü finansın içerisinde insan var.
İnsana dair acılar sevinçler duygular başarısızlıklar ve başarıların hepsi bu alanın içinde var. Bu çalışma aslında yazarın yılların tecrübelerini bir imbikten geçirerek roman tadında okuyucularına sunduğu bir eser.
Finans alanı insanlara hep soğuk gelmiştir. Kazanma veya kaybetme duygusu insanda çok farklı algılar oluşturur. Öğrenciler okul döneminde en çok matematik ve finans derslerinden çektiklerini söylerler. Belki de bunun etkisiyle bir uzak duruş vardır finansa. Yazar bu uzak duruşu ortadan kaldırmak bir nebze de olsa finansı sevdirmek bir roman tadında bir firmada finansal sorunlarla nasıl baş edilebileceğini göstermek istemiştir. Her alandan her yaştan her eğitim seviyesinden okuyucunun kolaylıkla okuyabileceği ve kendisine ders çıkarabileceği bu eserin okuyucularına faydalı olması temennisiyle...