C.T. Paske'nin "Buda'ya Ziyaret" adlı eseri okuyucuları zaman ve mekân ötesi bir yolculuğa çıkarıyor ve yazarın Doğu'daki deneyimlerinin renkli dokusunu gözler önüne seriyor. Onlarca yıl süren gözlemlerden şekillenen bu anılar kitabı kişisel düşüncelerden fazlasını sunuyor; tarihsel ve kültürel kesişimlerin karmaşıklığı üzerine düşündürücü bir yorum niteliğinde. İki yıl boyunca sık sık gözden geçirilen bir el yazmasından oluşturulan bu eser yazarın Doğu'daki en umut verici topraklardaki resmi ikametgâhı sırasında yaşadıklarına dair sansürsüz bir bakış vaat ediyor. Paske'nin anlatımı geleneksel olanın ötesine geçerek ulusların şekillenmesinde etkili olan politikalar üzerine keskin gözlemlerle harmanlanıyor. Zamanın verebileceği yansıtıcı ton ile modern seyahat anlatılarının aciliyetine meydan okuyor ve daha zengin daha dokulu bir perspektif sunuyor.
Yayıncılığın yaygın ve okur kitlesinin hevesli olduğu bir ortamda Paske'nin çalışması düşünceli bir mola olarak öne çıkıyor ve okuyucuları geçmiş ile şimdinin buluştuğu bir dünyaya dalma daveti sunuyor. Editörün önsözü yayıncılığın zorlu denizlerine dair uyarılarda bulunsa da anıların önemini vurgulayarak bizi teminat altına alıyor. "Buda'ya Ziyaret" sadece seyahat anılarından ibaret değil; kolonyal mirasların süregelen etkisi ve Hindistan'ın gelecekteki politikaları üzerine devam eden tartışmalar hakkında düşünmeye sevk ediyor. Okuyuculara tarihi anlatıların derinliğini ve güncel yönetim ve kültür tartışmalarındaki ilgisini düşünmeyi teklif ediyor.