İlk insandan günümüze kadar bireyler arasında yaşanan anlaşmazlıkların çözümü için uzlaştırmacı kişilere ve kurumlara ihtiyaç duyulmuştur. Geçmişte geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilen arabuluculuk günümüzde dünyanın birçok yerinde kamu eliyle yapılan resmî bir uygulama hâline gelmiştir. Ülkemizde birçok kurum alternatif uyuşmazlık çözümü uygulama ve araştırma merkezleri kurmuşlardır. "Divan" olarak kavramsallaştırdığımız geleneksel yollarla yapılan uzlaştırma meclislerinin her ne kadar günümüzde etkinliği azalmışsa da ülkemizin doğu bölgelerinde varlığını hâlen devam ettirmektedir. Divan kurumu; bireyler veya gruplar arası anlaşmazlıkların çözümü için uzlaştırma; bireyleri grubu veya toplumun genelini ilgilendiren sorunların çözümü için öneride bulunma ve karar alma; şenlik (sünnet düğün nişan kız isteme bayram asker uğurlama vs.) ve yas (taziye mevlit kaza hastalık doğal afetler vs.) ile ilgili merasimlerin tertip edilmesine öncülük etme gibi işlevleri yerine getirmektedir. Amacımız fenomenolojinin imkânlarından yararlanarak toplumsal sorunların çözümüne yönelik yeni bir yaklaşım geliştirmektir.
Bu çalışmada üç temel noktaya odaklanılmıştır. Birincisi geleneksel kurumların toplumsal sorunların çözümündeki rolünü değerlendirmektir. İkincisi geleneksel adalet sistemlerinin zayıf yönlerini tahlil ederek eksikliklerini giderme olasılığını tartışmaktır. Son olarak çalışma resmi sistemin yükünü hafifletecek bir çerçeve önerme amacı taşımaktadır.
Araştırmamızın bulguları ülkemizin doğu illerinde sorunların çözümü için resmî kurumlardan önce gayriresmî yapılara müracaat edildiğini göstermektedir. Bu yapıları tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmadığına göre son tahlilde bu kurumlardan nasıl faydalanılacağına bunların nasıl geliştirileceğine resmî kurumlarla iş birliği içerisinde nasıl çalışılacağına yönelik öneriler sunulmuştur. Saha çalışmasının farklı coğrafi alanlarda (Van ve Bingöl) yapılması divan kurumunun geniş bir perspektifle anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.