Türkiye'de gastronomi edebiyatının öncüsü olan Emre Turan yeni öykü kitabıyla sizleri selamlıyor. İçerisinde beş farklı öykünün yer aldığı bu kitapta her bir hikâye farklı önermeler içeriyor. Turan'ın Buzdolabı Vatandaşları adlı eserindeki masalsı ve alegorik anlatısı bu öykülerde de devam ediyor.
Buzdolabı Vatandaşları ile büyük bir ilgi ve sevgi yakalayan Emre Turan yazarlık kariyerinde emin adımlarla ilerlerken bu ufak öykü kitabına yeri geldiğinde ağız sulandıran yeri gelindiğinde iştah körelten cümleler sığdırıyor.
"Körelmiş Bıçaklar" sizleri unutulup körelmeye yüz tutmuş bıçaklarla empati kurmaya davet ederken "Damak Tımarhanesi" adlı öykü Michelin Yıldızlarını kaybetmiş bir şefin psikolojisinin ve damağının derinlikleriyle tanışmanızı sağlıyor.
"Epikür'ün Sofrası" adlı hikâyede beyaz sakallı bir adamdan gastronomiye dair öğretiler dinlerken "Şef Bıçağının Kanlı Günü" öyküsünde bir bıçağın mutfağın sınırlarından ne kadar koptuğuna tanıklık edeceksiniz. "Aç Bebek" hikâyesini okuduğunuzda ise Turan'ın "gastronominin ebedi düşmanları" olarak tanımladığı oburluğun ve açgözlülüğün plasenta aracılığıyla doğuştan gelişine tanıklık edeceksiniz.