İnsanlık tarihi içinde en karanlık çağlardan birinde yaşıyoruz; insanların kâhir ekseriyetinin batıla yöneldiği şeytanın insanlar hakkındaki zannını/arzusunu gerçekleştirerek onların çoğunluğunu saptırdığı bir dönemde bulunuyoruz. Bu hususta İblisin en tehlikeli tuzaklarının başında da insanlara faziletli(!) bir sistem olarak dayattığı ve onların da cehaletleri sebebiyle sahiplendikleri demokrasi gelmektedir. Demokrasi yüzünden insanlar ilahi vahiyle olan tüm bağlarını koparmış ve Allah'a kulluğu reddederek ferdi özgürlüklerini sınırsız bir şekilde kullanma sarhoşluğuna kapılmışlardır. Allah'a kul olmayı reddeden insanlar Allah'ın dışındaki pek çok şeyin kulu ve esiri olmuşlardır.
Bundan dolayı da İslam'ın demokrasi ve demokratik çalışmalar hakkındaki hükmünü açıklamaya şiddetle ihtiyaç vardır. Bu hususta pek çok eserler bulunmakla birlikte biz de bu konudaki sorumluluğumuzu bir nebze olsun ifâ etmek için bu mütevazı çalışmayı hazırladık.