Tutuklunun Günlüğü'nde Attilâ İlhan klasik Türk şiirinin sesini havasını yeni çağdaş ve toplumsal bir içerikle doldurarak yeniden kuruyor. Bir kısmı şarkı olmuş; zaten müziği içinde saklı bir sesi olan şiirler notalarla kolayca sarmaş dolaş oluvermiş: "gün döndü geceler uzar hazırlık sonbahara/ o mâhur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız." "İncesaz" "rubailer" "deniz kasidesi"... her birine darbelerin yaraları bunalımı acıları dehşeti sızmış simgesel derin mi derin şiirler... ve "teleks"; içeriği de yapısı da metropolü acımasız çarkları yabancılaşmayı bir teleks hızıyla anlatıyor...