Konumuz mimari temalı sikkeler Klasik Arkeoloji'de ve modern görsel iletişim bilimlerde yapılan araştırmalarda gittikçe artan bir öneme sahiptir. Bu noktada Roma İmparatorluğu'nun neden mimari tipteki sikkelere ihtiyaç duyduğu konusu da araştırmacılar tarafından yanıt aranan bir soru olmuştur. Bithynia-Pontus Eyaleti'nde Roma hâkimiyetinden sonra imar faaliyetleri başlamış ve bu kapsamda tapınaklar sunaklar tiyatrolar amphitiyatrolar fener kuleleri liman yapıları kent surları ve karargâh kapıları gibi sivil askeri ve dini içerikli birçok yapı inşa edilmiştir. Şehirlerin mimari dokusunu oluşturan bu yapılar Bithynia kentleri adına basılan birçok sikkenin arka yüzünde betimlenmiştir. Ödeme aracı olarak maddi değerinin yanı sıra tarih boyunca bir bağımsızlık sembolü olan sikkeler mimari tipleri ile birlikte merkez Roma ile Bithynia Eyaleti arasında bir iletişim aracı olarak politik propagandaların öncüsü olmuştur. Sikke betimlerinde yer alan mimari yapılar Bithynia kentlerinde saygınlık gören Zeus Dionysos Demeter Asklepius Apollon Serapis Herakles ve Fortuna gibi tanrı ve tanrıçalara adanmış tapınak modellerini içerdiği gibi Küçük Asya'da MS 1. yüzyıldan sonra gelişen imparatorluk kültü kapsamında gerçekleştirilen agonlar için inşa edilmiş amphitiyatro circus ve gymnasium gibi anıtsal yapıları da temsil ettiği anlaşılmaktadır.
Yazarın doktora tezi olan bu kitapta Roma İmparatorluk Dönemi'nde basılan mimari betimli sikkeler temel alınarak Bithynia-Pontus Eyaleti'nde yer alan kentlerin yapı programı incelenmiş ve tarihi belgeler yazıtlar antik tarihçiler ışığında dönemin muhtelif yapıları hakkında bu sikkeler geniş bir perspektifte değerlendirilip bazı fikir ve düşünceler öne sürülmüştür.