"Artvin 1980'lerden sonra kurulan 'yeni dünya düzeni'nden nasibini en çok tahrip edilen doğasıyla aldı. Doğal kaynakları sermayenin yeni birikim dinamikleri için yeniden keşfedildi. 'Kalkınma' büyülü sözcüğünün peşinde Çoruh Nehri üzerinde barajlar hidroelektrik santraller (HES) kuruldu. Pek çok köy sadece baraj suları altında kalmadı adeta tarihleriyle ezildi. (...) Bunca yıkıma rağmen doğa hâlâ cömert... Evet hâlâ! Hayranlık uyandıran güzelliğiyle görülmeye değer. Biz de hafızayı kaybetmeden kaydedelim istedik."
Denizle arasına duble yolun girdiği Hopa Deniz Feneri'nin öyküsü Artvin'in uğradığı altüst oluşun timsali gibidir. Fakat Dağlardan Denize Artvin Artvin'i yalnızca "doğa olayı" cephesiyle anlatmıyor. Sadece Çoruh kayıklarıyla boğa güreşleriyle geleneksel mimariyle halk oyunlarıyla müzik kültürüyle bir folklor olayı olarak da anlatmıyor. Bunları da anlatıyor fakat bunların yanında: Etnik coğrafyanın... Yerel siyasetin ve 1980 öncesi devrimci hareketin anısının... Artvin öğretmen okullarının tarihsel serüveninin... Mevsimlik işçilikten yazlıkçılığa gurbetçiliğin... Gündelik hayatın insan ve mekânın... "Ah Nataşa!" travmasının da resimlerini çekiyor.
Başlı başına "karakter" olan bir diyarın kendisi gibi rengârenk ve kendisi gibi coşkun bir albümü...
Rahşan İnal'ın derlemesinde ayrıca Erdoğan Altun Fatih Artvinli Taner Artvinli Şükrü Aslan Şenay Aydemir Yeliz Kendir Gök İdris Ersan Küçük Fatih Orhan Selda Polat Hüsrevşahi Ayşem Sezer Şanlı Emre Solmaz Özlem Şendeniz Öznur Yılmaz Altun'un yazıları yer alıyor.