Fildişi Apartmanı'ndan hiç çıkmayan bir yazar günün birinde "Medya Kralı" lakaplı bir televizyon patronunun güzel kızma âşık olur ve bu aşk birçok neden arasında "yazı eyleminin" İç diretmesiyle bir çıkmaza sürüklenirse ortaya nasıl bir hikâye çıkar?... Görüntü ile Yazı arasında gerçekten de kıyasıya bir orman kanunu mu hüküm sürmektedir yoksa bazen kendisi de bir çeşit görüntü olan aşk sanattan vazgeçmenin kaçınılmaz bir bedeli midir? Yazı eylemi ne dereceye kadar tekinsiz bir avdır ve romanda söylenildiği gibi av öyküleri avın etinden her zaman daha mı lezzetlidir?... Serdar Rifat yeni romanı Sürek Avı'nda işte bu sorulara yanıt arıyor. Sürek Avı "Görüntü Çağı"nm karşı konulmaz bombardımanı altında yaşayan günümüz insanının kendine yazdığı bir mektup ya da kendine anlattığı çağdaş bir masal...
Sürek Avı: Yenilikçi özgün ve sürükleyici.