Ben senin ile
tüm evreni keşfe çıkar
güneşi tutar
yüreğimi Ay'a teslim ederim...
Sıcak bir Eylül günü...
Ve yıldızlar...
Karanlığın koynuna
mum ışıklarını yerleştirir iken
gece gündüze inat gölgesi ile
kızıllığa soyunur.
Senin ile sensiz...
Yaprak hışırtısının nağmesi
gökyüzünü süsler iken
ben aşk badesini içerim...
Bilirim ki! ...
Cennet bahçemde ki çiçekler rengârenk.
Çiçekler üzerindeki kelebekler cıvıl cıvıl...
Gittikçe uzaklaşan ve yatağını
sere serpe saran Ferdaya inat
ben sen de apansız kendimi bulurum.
Karanlığa ışık saçarım.
Pırlantalar ile karışık
altın ile gümüş tacını serperim.
Yedi Kandilli Süreyya Yıldızı'na...
Vakit bugün için kapıyı çaldığında...
- "Sınır tanımam! ...
Uçsuz bucaksız sonsuzluk...
Sınır tanımam! ..."