Kirizma
Çocukken hiç yalınayak gezmedi. Çarık da giymedi. Arpa ekmeği yenilen yıllar da çok gerilerde kalmıştı. Gri bezinden yakasız bir gömlek ve yünden örülme kazağı ile paçaları büzgülü kara dokumadan bir donu da her zaman olmuştu. Kara lastikleri ise her kış yenilenirdi. Yün çorabı çoğu kez ayakkabısının üzerine düşer çorabının bağı ise köyün sokaklarında çamura bulanmış bir şekilde yerlerde sürünürdü. Saçlarını üç numara makineyle genellikle annesi keser makine saçlarını çekiği zaman gazyağı dökülerek makine yumaşatılır öylece tıraşa devam edilirdi. Bu kez de başı gaz yağına bulandığında daha iyi oldu derlerdi gazyağının kokusundan başında bit olmazmış....