Dilinden dökülen her kelime yeni bir anlam kazanıyordu kendi anlamından sıyrılırken. Kaynağını bilmediğim ve sorgulamaya gerek duymadığım bir yol kenarı pınarında yüzümü gözümü yıkayıp sol yanımı o serinliğe bırakarak ve o sesle yeniden başımı döndürme sözünü pınarın başına bırakarak hâlâ tanımlayamadığım o tuhaf duyguyla yola koyuldum yeniden.
-Hayata Bir Ses Molası-
Anlatmalıydım; kader denilen senaryoyu biraz da insanın kendisinin yazdığını.
-Anlatamadım-
Gidenler çok yol aldı kalan herkes gerilendi hepimiz eşitlendik bir kalemde. Kime baksam ben kim baksa o'yum artık. Yıkıntılar arasında kütüğünü güncelledik sen yıkılırken; biz sıfırlandık. Burada herkes altı Şubat doğumlu artık...
-İlk "En Çok Ben Seviyorum" Diyenler Terk Eder-
Gözde yaştan ve dilde sustan gayrı bir şey yok elde avuçta. Tek yapabildiğim; depremde enkaz altından sağ çıkan ölülerin ruhlarına Fatiha okumak. Allah sağ kalanların hepsine rahmet eylesin...
-Muhasebe-