"Trenin düdüğünü duyduğumda bahçede taş sektiriyordum. Tek başıma saatlerce taş sektirebilirim ben hem de toprağın üstünde. Yemek yiyebilirim oynayabilirim sohbet edebilirim akvaryumdaki balıkları seyredebilirim hoplarım zıplarım saatlerce hiçbir şey yapmadan durabilirim de. Doğru söylüyorum bak hareket etmeden bir tam gün geçirmişliğim var. Nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum böyle uykuya dalmak gibi her şey bir anda kayboluyor. Sonra hop geri geliyorum."
Balıkların kanatlanıp göğe kavuşabileceklerine yağmurda ayak izi takip edilebileceğine toprakta taş sektirilebileceğine inanıyor musun? Deli Defterinin insanları bunlara inanıyor ve istediklerinde hepsi gerçekleşiyor. Benül Merve Kubanç'ın kafası karışık on altı karakteri anlardan evrenin tüm anlamlarına ulaşan az şeytanî biraz melek ama kesinlikle hepsi zırdeli. İçinde bulundukları anlar olaylar anne- kız kadın-erkek baba-oğul insan- tanrı ilişkileriyle oldukça çarpıcı diyalogların eşliğinde ilerliyor. Yalın neşeli bir dille. Kubanç'ın mizah dolu gerçeküstü bir öykü dünyası var