Bütün dünya dillerinde deyimler ve atasözleri büyük ve önemli yer tutar. Türklerin yazılı ve sözlü edebiyatı ve folklor geleneğinin bugüne gelmesinde yılların imbiğinden süzülerek gerçek anlamını bulmuş deyimler ve atasözlerinin büyük yeri vardır. Bazen her biri bir hikmeti bir durumu veya sonucu anlatan bu deyimler ve atasözleri yazılı eserler ortaya çıkmadan önce insanların zihni yapılanmaları ve birikimlerini hayatın pratik taraflarını gösteren en önemli vasıtalar arasında idi. Tıpkı şiirler türküler ve halk kültürünün diğer yan unsurları gibi deyimler ve atasözleri de zaman zaman ironik bir bakış açısıyla halkın bir durum veya olay karşısındaki tavımı ortaya koyuyordu. Deyimler daha çok bir şeye benzetme veya teşbih için kullanılırdı. Kelimeleri veya olayları asıl anlamlarından uzaklaştırarak kalıplaşmış bir tamlama veya cümleye dönüştürür. İki veya daha çok kelimeden meydana gelebilir. Atasözleri ise atalarımızın uzun süren hayat tecrübelerini özetlemek veya öğüt vermek için kullandıkları hikmetli sözlerdir. İlk söyleyeni belli olmasa da toplum hayatında önemli izler bırakan atasözleri bir hükmü anlattığı gibi ifade sırasında anlatılan olay hakkında örnek de verebilme gücüne sahiptir. Bazıları birbiriyle çelişen atasözleri olması aynı durumun farklı insanlar tarafından nasıl yorumlandığını ortaya koyar. Deyimler gibi atasözlerinin bazıları da bölgesel özellikler taşıyabilir. Biz bu kitabımızda Türk folklor ve edebiyatının önemli hazinelerinden olan deyimler ve atasözlerimizden bir demet sunmaya gayret gösterdik. Konuşma dilinin her gün biraz daha kısırlaştığı her gün biraz daha az kelimeyle konuşup anlaşmaya başladığımız günümüzde hem deyimlerin hem de atasözlerinin kelime hazinemizi zenginleştireceğini umuyoruz.
Ali Kemal