Bu anı kitabının içerik anlatımlarının çoğu yerlerinde Aydın ili Maliye Vergi Denetmenliği kuru incir adları geçmektedir.
Ancak bu yazdıklarımın geri planında insanlarımıza anlatmak istediğim tek şey vardır. O tek şey de yediklerinden kaynaklı insanlarımızın yaşam hakkıdır. Ülkemizde insanlarımızın yaşam hakkına saygı gösterilmemiş olmasıdır.
Çok azı bile doğrudan "Kanser İlletine" sebep olan insanlarımızı dönülmez ölüm yolculuğuna çıkartacak doğrudan doğruya toprağa gömülerek ya da yakılarak imha edilmesi gereken yüzde 100'ü Aflatoksinli olan tonlarca kuru incirlerin iç piyasaya sürülerek insanlarımıza tükettirilmiş olmasıdır.
Bu Ülkenin duyarlı vatandaşı olarak Aydın ilinde Vergi Denetmeni olarak görev yaptığım ve bir vergi incelemesi sırasında edindiğim bu çıplak gerçeği insanlarımızı bilgilendirmek adına o yıllara ait anılarım olarak kitaplaştırıp anlatmayı düşündüm.
Ancak kamudaki etkin görevim nedeniyle ya da şu veya bu nedenlerle Şubat 1992' den o günden bugüne kadar bu düşüncemi bir türlü gerçekleştiremedim. Bugüne kadar Ülkemizin bu katı gerçeğini insanlarımıza aktaramamış olmanın üzüntüsünü hep içimde yüreğimde acılar duyarak yaşadım.
Yaşadığımız bu Pandemi günlerinde kendime boş zaman buldum. O yıllara ait notlarımı gözden geçirerek bu anı kitabını yazma fırsatını yakalamış oldum.
Aydın ilinde Vergi Denetmeni olarak çalıştığım o yıllarda; yaptığım bir vergi incelemesi sürecinde gördüklerimi yaşadıklarımı ve bunlara ilişkin düşüncelerimi bu anı kitabımda anlattım.
Bu anılarımı yazarken bir yandan da çok tehlikeli olan Aflatoksin belasından; kendimizi ailemizi nasıl koruyabiliriz sorusuna yanıt olabilecek olan bilgi düşünce tespit ve araştırmalarımı edebi bir plan içerisinde okurlara daha iyi nasıl aktarabilirim düşüncesi içinde oldum.
Bu kitabımda o yıllara ait anılarımı anlatmış ve okurlarımı bilgilendirmiş olmakla Şubat 1992' den bugüne kadar yüreğimin derinliklerinde hep sessizce kanamış ve sürekli bana acılar vermiş olan bu acılarımın bir kısmından kurtulmuş oldum.