"Çağrılmadan Gel" aşk özlem ayrılık ve kendini arayış gibi evrensel temaları işleyen derinlikli bir şiir koleksiyonu. Bu eser bir yandan kırık bir kalbin yankılarını sade ve dokunaklı bir dille okuyucuya sunarken diğer yandan da yalnızlığın ve özlemin sisli bulutlarını şiirlerin satırlarına taşıyor.
Her mısra doğanın imgeleriyle bezeli; sonbahar yaprakları hüzünlü bir vedayı simgelerken "Kumsal"da duyulan deniz kabuğu yalnızlığın sessiz yankılarını kulağımıza fısıldıyor. Barlok aşkın acısını "Kırk Küp" şiirinde kırık kalplerle tasvir ederken "Sen Geldiğinde" ise tamamlanmamış bir hazırlığın hüznünü hissettiriyor.
"İstanbul" şiiri şehrin kalbinde saklı rüyalara duyulan özlemi dile getirirken "Paris" ise ruhun kayıp parçalarını bulma arzusuyla çıkılan bir yolculuğa sürüklüyor bizi.
"Çağrılmadan Gel" hayatın kırılganlığı ve aşkın karmaşıklığını samimi ve derin bir dille yansıtarak okuyucuyu kendi iç dünyasına doğru anlamlı bir yolculuğa davet ediyor.