27 Mayıs darbesinin üzerinden yarım asra yakın bir zaman geçti. Acılar küllendi. Olayın kahramanlarının çoğu öldü ve adları unutuldu. Mağdurlar ise milletin gönlündeki yerlerini muhafaza ediyorlar. Geri kalanların bir çoğu da günden güne aramızdan ayrılıyorlar. Bir çoğu sırları ile birlikte göçüp gidiyor; hatıralarını yazanların sayısı çok az.
27 Mayıs'ın üç büyük mağduru Adnan Menderes Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'dan geriye zor şartlar altında mahkameye sundukları savunmaları ile yakınlarına yazabildikleri birkaç satırdan ibaret olan mektuplardan başka bir şey kalmadı.
Menderes Zorlu ve Polatkan bazı davalardan müşterek bazılarında ayrı ayrı yargılandılar. Bütün sanıkların ortak suçlu kabul edildiği tek konu Anayasa Davasıdır. Üçü de aynı davadan mahkum oldular.
Başbakan Menderes sadece 29 sayfadan oluşan son müdafaasını 07.08.1961 tarihinde Mahkeme Başkanlığına sundu ve 2916 sayı ile kayda alındı.
Zorlu'nun müdafaası nispeten genişti. Derli toplu ve dirayetli bir devlet adamı olan Zorlu son savunmasının fihristini yaptığı gibi özetini de çıkartmış. 29.07.1961 tarihini taşıyan 75 sayfalık savunmaya bazı belgeleri de ilave etmiş. Mahkeme kalemi müdafaayı 11.08.1961 tarihinde kayda almıştır.
Hasan Polatkan'ın 68 sayfalık müdafaasının kayıt tarihi ise 02.08.1961'dir. Savunma metnine iki de dilekçe ilave edilmiş. Mahkeme savunmayı aynı gün kayda geçirmiştir.
Yassıada Mahkemesi'nin bütün kayıtları doğrudan Milli Birlik Komitesi'ne bağlı olarak çalışan İstanbul İrtibat Bürosu Başkanlığı'na intikal etmiş mahkemenin sona ermesi üzerine de bütün belgeler TBMM Muhafız Taburu Arşivi'ne gönderilmiş.
Yassıada'da idama mahkum edilen üç sanığın yazılı olarak sundukları son müdafaaları yıllar sonra gazeteci Hulusi Turgut tarafından ele geçirilerek önce bir gazetede tefrika edilmiş daha sonra da "YASSIADA BELGESELİ Menderes/Zorlu/Polatkan'ın kendi el yazıları ile YAPTIRILMAYAN SAVUNMALAR" (İstanbul 1988) adı altında kitaplaştırılmıştır.