Her kültür deliliği farklı şekillerde tanımlar ve anlamlandırır; bu zamanın ve mekânın ötesinde insan ruhunun en karmaşık hallerinden birini ifade eder. "Ateşin İçindeki Rüya: Delilik Üzerine Bir Seyahat" adını verdiğimiz bu çalışma deliliğin çok katmanlı doğasını keşfetmeyi amaçlar. Bu kitap deliliğin hem karanlık hem de aydınlık yönlerini hem bireysel trajedileri hem de toplumsal yansımaları üzerinden ele alır. Kitabımızın temeli deliliğin ve aşkın sınırında dolaşan bir ruh halinin bir nevi "deli"nin dünyasını betimleyen etkileyici bir şiire dayanıyor.
Bu önsözü yazarken şiirin her bir dizesinde yankılanan çığlıklar ve fısıltılar kulaklarımda çınlıyor. Şiir deliliğin sadece bir kavram olmadığını; aynı zamanda bir dokunuş bir bakış hatta bir kelime olduğunu bizlere hatırlatıyor. Deliliğin aşk kadar eski yaşam kadar karmaşık ve ölüm kadar kesin bir gerçeklik olduğunu anlıyoruz. Bu kitap deliliği sadece tıbbi bir teşhis olarak değil aynı zamanda bir yaşam biçimi bir varoluş durumu olarak ele alıyor.