Orta Çağ Yahudi felsefesinin son büyük düşünürü olarak kabul edilen Yosef Albo kendine has bir yöntemle inanç ilkeleri listesi oluşturmuştur. Bu çerçevede Yahudiliğin önemli inançlarını birincil ve ikincil öneme sahip olma açısından kategorilere ayırmış ve inanç ilkelerinin birbirleri ile olan ilişkilerini ortaya koymaya çalışmıştır. Oluşturduğu kategorilerini Yahudiliğin ilahi bir din olduğunu fakat Hıristiyanlığın ilahi bir din olmadığını gösterecek şekilde dizayn etmiştir. Ayrıca her bir ilkeyi Tevrat'ı gönderen ve İsrailoğullarını seçen irade sahibi bir Tanrı'yı sunacak şekilde kurgulamıştır.
Albo'nun inanç ilkeleri sistemi kendisinden sonraki süreçte Yahudi düşünürler üzerinde güçlü bir etki meydana getirmiştir. Onun eleştirilerine karşı İbn Meymun'un on üç ilkesini savunmaya çalışan birçok düşünür ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte birçok düşünür de Albo'nun inanç ilkelerini veya inanç ilkeleri sisteminin bazı yönlerini benimsemiştir. Bu durum özellikle de modern çağın başlangıcında reformist eğilimler arasında yoğun bir biçimde görülmüştür.