Sosyal çalışmacıların sosyal sorunlarla mücadele edilebilmesi insan haklarının koruması sosyal adaletin sağlanması için toplumsal gerçeklikleri iyi analiz edebilmeleri gerekir. Bu nedenle etik sorumlulukla gerçekleştirilen sosyal çalışma araştırmaları etkili müdahaleler geliştirebilmek açısından vazgeçilmezdir. Bu kitap sosyal çalışma araştırmalarının dezavantajlı kılınmış birey grup ve topluluklar için büyük bir risk oluşturan toplumsal dışlanma adaletsizlik ayrımcılık ve eşitsizlikle mücadele etmede etkili birer araç olduğu varsayımından hareketle yazılmıştır.
Kitap sosyal çalışma araştırmacılarının benimsedikleri ontolojik ve epistemolojik kabuller doğrultusunda araştırmalarının amaçlarına uygun metodolojileri nasıl seçebilecekleri ve bu metodolojik tercihlerin sosyal sorunun doğasına sosyal çalışma disiplininin o soruna ilişkin bilginin nasıl üretileceğine dair anlayışına ve bu kapsamda geliştirilmiş teorik perspektiflere bağlı olarak nasıl değişkenlik gösterebileceğine ışık tutacaktır. Bu bağlamda sosyal çalışmada nitel nicel ve karma araştırmalara duyulan ihtiyaç açıktır. Bu kitap ile nitel araştırmanın mevcut sorunların toplumsal cinsiyet etnisite sosyal sınıf medeni durum cinsel yönelim kültür ve yaş gibi birçok kategoriye bağlı olarak ortaya çıkabildiğine dair sosyal çalışma kabulüyle örtüştüğü noktalar netleştirilmiştir. Nicel araştırmanın ise sayısal verilere belirli bir politika ya da uygulama modeline duyulan ihtiyacı ortaya koyarak sosyal çalışma açısından oldukça önemli olan savunuculuk faaliyetleri için politika yapıcıları ve karar vericileri etkileyebilecek olan gücü tartışılmıştır. Bununla beraber araştırma öznelerinin görüşleri fenomenlerin kapsamlı analizleri ve bulguların geliştirilmiş geçerliliği boyutlarında oldukça güçlü olan karma yöntem araştırmalarının da sosyal çalışmadaki yerine dair bir pencere açılacaktır.