Adada her şey yavaş ilerliyor. Sessizlik ve sakinlik sizi büyülüyor. Şirin bir kordon birbirinden güzel deniz ürünleri servis eden balık lokantaları ve hediyelik eşya satan sıra sıra dükkânlar. Ama cumartesi olduğu için bizden sonra Rodos'tan büyük bir feribot geliyor ve ortalık biraz daha canlanıyor. Balığımızı yerken Yunan müzikleri frappelerimizi içerken de kocaman bir caretta carette bize eşlik ediyor. Sonra yeniden gezme zamanı diyerek yüzlerce yıl öncesine ait denize açılan sokaklarda kayboluyoruz. Ada'nın şanslı kedileri her yerde bizlere eşlik ediyorlar.Tarihi dar sokaklardan ve merdivenlerden tırmanarak kaleye çıkıyoruz. Biz manzaranın tadına varırken saçlarımızı Ege'nin değil Akdeniz'in meltemleri dalgalandırıyor. İlginç mimarisi ile İtalyanlardan kalma eski balık hali müze cami ve kilise derken dönüş vakti yaklaşıyor. Free shoptan çikolata ve hediyelik eşyalar alarak yine pasaport sırasına giriyoruz.