Anna Katharine Green'in "Bir Avukatın Hikayesi" adlı eseri klasik polisiye edebiyatının başyapıtlarından biridir. Dört kitaba bölünmüş bu kapsamlı roman okuyucuyu karmaşık bir cinayet vakasının derinliklerine sürükler. Green hukuk ve dedektiflik dünyasını ustalıkla harmanlayarak dönemin sosyal yapısını da yansıtan etkileyici bir hikâye örgüsü yaratır. Ana karakter genç bir avukat olan Raymond'un gözünden anlatılan olay Leavenworth ailesinin zengin ve nüfuzlu üyesi Horatio Leavenworth'un esrarengiz ölümü etrafında şekillenir. Yazar karakterleri derinlemesine işleyerek her birinin motivasyonlarını ve sırlarını ustaca ortaya koyar. Özellikle Mary ve Eleanore Leavenworth karakterleri hikâyenin merkezinde yer alan gizemli figürler olarak öne çıkar.
Green'in detaylı betimlemeleri ve akıcı anlatımı okuyucuyu 19. yüzyıl New York'unun atmosferine taşır. Adli tıp psikoloji ve hukuk alanlarındaki bilgisini ustaca kullanarak dönemin dedektiflik yöntemlerini gerçekçi bir şekilde yansıtır. "Bir Avukatın Hikayesi" sadece bir cinayet gizemi değil aynı zamanda dönemin sosyal normlarını sınıf farklılıklarını ve kadınların toplumdaki rolünü de irdeleyen derin bir eserdir. Green karakterlerin iç dünyalarını ve toplumsal baskıları ustalıkla işleyerek hikâyeye psikolojik bir derinlik katar. Bu roman polisiye edebiyatının öncü eserlerinden biri olarak kabul edilir ve türün gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Green'in yarattığı karmaşık olay örgüsü ve şaşırtıcı dönüşler okuyucuyu son sayfaya kadar merakla okumaya teşvik eder. "Bir Avukatın Hikayesi" klasik polisiye ve dedektif romanı sevenlerin mutlaka okuması gereken bir başyapıttır. Anna Katharine Green'in usta kalemi okuyucuyu hem entrika dolu bir maceraya hem de dönemin sosyal panoramasına götürür.