Elinizdeki kitap uzak geçmişin günümüzdeki yapısını güncelleşmiş mevzuu halinde sunuyor.
"TARİHTE TÜRKLER ARAPLAR HİLAFET MESELESİ" kucakladığı zaman kesidi içinde çeşitli safları kapsamaktadır. Öyle ki; bin yılı geçmiş mazisinde aktüel politikanın esas yapısı olarak karşımıza çıkıyor. Tarihin içinden sadece geçmiş hadiseleri esas mevzu olarak sunarken geleceklerin yapısının da temel hüviyetini belirlemiş olması onun sadece kapanmış zamanları değil yaşanacak hadiseleri de belirlemesi gibi ibret olabilmesinin nasibi olarak aktüalitesini temsil eder.
Elinizdeki kitap özellikle bu hüviyetiyle geçmişi değil gelecekleri işaretliyor.
Hakiki tarihin vazifesi de bu değil midir?
Cemal KUTAY