Genel edebiyat biliminin son zamanlarda bir "dönüm" yaşadığını biliyoruz. Bu salt biçim üzerine durmaktan "bıkıp" ağırlığı eserin içerdiği konulan sorgulamaya vermektir. İçeriğe alanlararası bilgi birikimiyle yaklaşmaktır yeni eğilimin aslı. Edebiyatla toplum arasındaki bağı fark edip edebiyat biliminin sosyolojiyle birlikte çalışması oldukça eskilere ait bir ortaklıktır. Gün geçtikçe değişen hayat şartları teknik ve iletişim imkânları medyanın sağladığı yeni algılama biçimleri göçler sığınmalar ulus toplumunun 'yabancı'yla burun buruna gelmesi kadının toplum içinde yerinin değişmesi... gibi birçok yenilik tabiî ki edebiyata yansıyacak edebiyatta tartışma alanı bulacaktı. Edebiyatın sınırlarının genişlemesi ve yazılı olan her şeyi içine alması karşısında edebiyat biliminin eski ölçütlerde ısrar etmesi düşünülemez.