Türklük denilince mutlaka ve ille de kesinlikle bir soya mesubiyeti anlamıyoruz. Türklük; öncelikle bir yaşam biçimi insan ilişkileri şekli olayları algılama ve gelişmeler karşısında takınılan tutum biçimidir. Birlikte yaşamları halklarla birlikte gelişmiş ve geliştirilmiş bir kimliktir. Bu kimliğin uzak geçmişteki derinliklerinde Bozkır Medeniyeti vardır. Bu medeniyetin günümüzdeki izlerini yaşamakta olan halk kültürümüzden takip edebiliyoruz. Halkları; birlikte yaşayıp bölgesel tehditler karşısında ortak tepki verdiren kökü tarihi coğrafyanın derinliklerinden gelen bu halkın kültürüdür.
Türklük denilince akraba topluluklarla birlikte bir bütünü anlıyoruz. Bu bütünlük özelde coğrafi olduğu kadar genelde kültüreldir. Oluşmasında; karşılıklı etkileme ve etkilenme vardır. Bu etkileşim kültür akrabalığını meydana getirmiştir. Bu kimlik akraba topluluklarla birlikte bir bütündür. Halkların geçmişte ve günümüzde farklı siyasi tercihlere sahip olmaları bölgesel tehdit karşısında ortak hareket etmelerine engel teşkil etmemiştir.
Rejim tercihlere de halkların bir kültürüdür. Belirleyici öğe halka hizmeti hakka hizmet anlayışında olunmasındadır.