"...Meryem binlerce kez daha nefret etmişti tiksinmişti kocasından. Mosmor olan kollarıyla uzanıp yerdeki malzemeleri taşıdı mutfak demeye bin şahit isteyen küçücük eklentiye. Moraran kollarının acısından çok bağrına saplanan hançerin karnına düşen ateşin acısıydı içini yakan. Ağlaya ağlaya gözyaşlarını göstermemek için içine akıta akıta dudaklarını ısırmaktan kanata kanata pişirdiği eti sebzeleri yağı balı koydu kocasının önüne. Hasan büyük bir keyifle ve neşeyle yerken sofradakileri Meryem bir kez daha lanet etti kaderine. Tiksindi sofradaki etten. Zira Zeliha'nın etiydi pişirip sofraya koyduğu ve kocası Hasan Ağa tarafından afiyetle yenilen...
" Çocuk gelinlerin istismara uğrayan çocukların Şiddetin her türlüsüne maruz kalan kadınların ve tüm bunların ortasında insanlara doğru yolu göstermek hatalarından döndürmek aydınlatmak gerçek dini ve ahlakı İslamiyet'in hak hukuk anlayışını ve güzelliklerini göstermek için canla başla çalışan genç bir öğretmen ve genç bir imamın zaman zaman nefeslerimizi kesecek bazen gözlerimizi dolduracak kimi zaman da öfkeden deliye döndürecek öyküsü... ZELİHA her birimizin kılcal damarlarına dokunacak sinir uçlarımıza batacak bir eser..