Robert Young'un Beyaz Mitolojiler'i tarih ve Batı'nın temel kavramlarını sorgulamak için çıkılan bir yolculuğa işaret ediyor. Young Avrupa merkezciliği tuzağından kaçınan bir tarih yazmanın mümkün olup olmadığını sorguluyor ve tarihin sadece bir Batı efsanesi mi olduğunu merak ediyor. Bu düşünceler sömürge sonrası çalışmalar alanında önemli bir yön çiziyor ve alana devasa bir etki yapıyor.
Sömürge sonrası teori edebiyat ve tarih alanlarında çalışan herkes için zorunlu bir okuma olan bu kitap Homi Bhabha'nın önsözde belirttiği gibi orijinal ve paha biçilmez bir müdahalede bulunuyor ve en köklü figürleri bile kendi pozisyonlarını yeniden düşünmeye sevk ediyor.