Yusuf ne söylese de Aslı onu anlamıyordu daha doğrusu anlamak bile istemiyordu. Kafasındaki fikirlerinin düşüncelerinin doğruluğundan o kadar emindi ki Yusuf'un sesini duymuyordu bile.
"Yeter artık!" dedi Aslı. Senin bu iş seyahatlerinin yoğunluğundan bıktım usandım. Ne zaman sana ulaşmaya çalışsam yoksun. Yusuf bıktım bu hallerinden anlıyor musun bıktım!. Ardından bir adım geri attı Aslı ve devam etti: "Her şey için teşekkür ederim Yusuf ama olmuyor artık." Yapamıyorum seninle olmuyor anlıyor musun olmuyor "Hoşça kal!" dedi. Aslı gitmişti ve Yusuf bir anda olup bitenleri sadece seyretmekle yetindi. Bir hayal gibi gözlerinin önünde canlandı Aslıyla olan günleri. Yusuf'un dili lal oldu o an..! Sonra dudaklarından bu sözler döküldü çaresizce.
"Gitme ey Nurefşanım! Gitme! Gönlümün güneşi... Gitme! Ömrümün baharı... Gitme! Gözümün nuru... Kadınım... Gitme...!" dedi. Akan kanlı gözyaşlarıyla kalbi titreyerek Aslının arkasından baktı umutsuzca ve o an dünya başına yıkılmış hissetti.
"Kalbin beşinci mevsimi" yazarından yepyeni bir eser daha. Rıza Tekin'in gerçek bir hikayeden yola çıkılarak kaleme aldığı çarpıcı ve bir o kadar da etkileyci bir eser Münzevi Leyla. Herkes kendini bu hikayede bulacak...