Müslümanlar bugünkü İspanya ve Portekiz'in bulunduğu toprakları fethederek buraya Endülüs adını verdiler. Endülüs'ün fethinden yirmi yıl sonra M. 731'de Doğu Emevîlerinin başkenti yakınlarında dünyaya gelen şehzade Abdurrahman b. Muaviye yirmi yaşındayken devletinin Abbâsîler tarafından yıkılışına şahit oldu. Canını kurtarmak maksadıyla doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. Beş yıl boyunca süren amansız takipten oldukça maceralı bir şekilde kurtulan Abdurrahman çareyi Endülüs'e geçmekte buldu.
O sırada Endülüs'ü yöneten vali Emevîlere karşı bir siyaset güttüğü için genç şehzadenin Endülüs'e geçmesinden rahatsız oldu. Vali onu engellemek ya da etkisiz kılmak için bir takım girişimlerde bulunduysa da başarılı olamadı. Abdurrahman b. Muaviye hiç tanımadığı bu topraklarda yürüttüğü faaliyetler sonucu çok sayıda taraftar topladı ve Endülüs'ün kudretli valisi Yusuf'u mağlup ederek Endülüs Emevî Devleti'ni kurdu (M. 756).
O sırada henüz yirmi beş yaşında olan Abdurrahman Avrupa'nın batısında kurduğu devleti otuz yıldan fazla idare ettikten sonra elli yedi yaşında başkent Kurtuba'da vefat etti (M. 788) Onun kurduğu devlet iki yüz yetmiş beş yıl yaşadı ve Avrupa'nın en gelişmiş en müreffeh devleti oldu.
Elinizdeki kitapta Abdurrahman b. Muaviye'nin (I. Abdurrahman'ın) hayatı Endülüs'e geçişi oradaki mücadeleleri ele alındı. Ayrıca gerek Hıristiyan devletlerle gerekse Müslüman devletlerle olan ilişkileri döneminin kültürel sanatsal dinî ve sosyal yapısı veciz bir şekilde anlatıldı