"...Bazayı kapatmak için yatağa asıldığında simli gri şala takıldı gözü. İstenç dışı da olsa eline aldı burnuna götürdü. Hala onun kokusuna taşıyordu. Hemen fırlattı elinden. Yatağı yılan görmüş gibi korku dolu bir sertlikle kapattı." Onun kölesi olmadığımı görecek başka kadın yok mu?" diye mırıldandı sırıtarak. Kararlılığı çok sürmedi. Evden çıkarken karamsarlaştı tekrar. Şalın kokusu metalde gezinen bir tırnak gibi beyninin kıvrımlarında dolaşmaya başladı. Kanatıyordu tüm kapanmış yaralarını. Elleri titriyordu. Arabanın kapısını zar zor açabildi. Elleri direksiyonda öfkeli bakışlarla etrafı izledi bir süre. Telefonunu çıkardı sonra. Peş peşe aradığı kadın arkadaşlarıyla sahte bir neşe içinde konuştu durdu. Aradığı kişi sayısı arttıkça gözleri irileşmiş burnundan solumaya başlamıştı. Son görüşmesinde telefonu hırsla kapattı..."
Kitapta sıkışmışlık duygusu içinde yalpalayan insanların öyküleri sürükleyici ve sade bir dille anlatılmıştır. Bazı günler vardır ki gerçekten hayatınızı değiştirecek olaylara gebedir. Yine öyle günler vardır ki hiç unutamazsınız. Hayatın içinden dedirtecek kadar size yakın hayal dünyasına sürükleyecek kadar etkileyici öyküler sizi bekliyor.
(Tanıtım Bülteninden)