Zülfikar'ın Hükmü Türk gizemci kurgusunun doğumunu müjdeleyen çığlık bir kült! Dünya edebiyatında gözde olan gizem ve entrika bileşenlerinin ustaca kullanıldığı bir 'çok satar' Batı'nın Haçlı Seferleri sırasında Doğu'dan aldığı gizli tarikatların Dan Brown'un işlemesiyle tam bir fenomen haline dönüştüğü günümüzde işin özü; kökeninden bir darbe!
Saygın Ersin'i Türkiye'nin Dan Brown'u olarak sunmak edebiyat açısından belki ona layık olmaz ama hak etmesi gereken ilgi açısından doğru bir tespit olur.
Yeryüzünde kökleri cennetten ya da cehennemden sayısız söz dolaşır. Kudretleri türlüdür. Lakin bilirler ya da bilmezler ki söz sırası o en güçlü olana geldiğinde geri kalanları susacak ve sönecektir. O söz Zülfikar'ın sözüdür! Hüküm Zülfikar'ındır! Çift ağızlı bir kılıçtır bu. Kabzası ve demiriyle cevheri ve heybetiyle sahibi ve ismiyle kutsal bir kılıç. Hazreti Ali'nin kadim kılıcı Zülfikar'dır.. Lokman Hekim yedi kartal beslermiş ömrü yedi kartalının ömrü kadarmış. Bir gün şer gözüne görünmüş
Lokman'ın. Kan çağıldayan nehirler görmüş kor olan şehirler orak olup insan hasadına çıkan kara vicdanlı katiller. Sonunda Meleklerin Sanatı'nı taşıyan yedi genç bulmuş. Toprağın hikmetini ateşin kerametini suyun bilgeliğini ve havanın alimliğini anlatmış onlara. Sonra Lokman Hekim Ocağı'nın yedi kartalı öyle bir çökmüş ki karanlığın üstüne şerrin efendileri ecellerinin nereden geldiğini bile anlayamamış.