Deyimler iki ya da daha çok kelimenin bir araya getirilip farklı bir anlamda kullanıldıkları kalıplaşmış sözlerdir.
Gideceğiniz bir yere kestirme bir yol bulsanız uzun bir yolu yürümekten kurtulduğunuz için ne kadar rahatlarsınız değil mi? Diyebiliriz ki deyimler de konuşmalarımızda kestirme yollar gibidir. Anlatmak istediğimiz bir şeyi bir deyimle kolayca ifade etmiş oluruz.
Meselâ "dereyi görmeden paçaları sıvama" dediğimizde "biraz daha bekle acele etme" demek istediğimiz hemen anlaşılır.
"İpiyle kuyuya inilmez" deyimiyle ise "ona güvenip de bir işe girişilmez" demiş oluruz.
"Püf noktası" deyimiyle de "bir işin yapılmasında en önemli kuralı" hakkında konuştuğumuz bilinir.
"Zevkten dört köşe oldum" dediğimizde de çok sevinip keyiflendiğimizi anlatmış oluruz.
Böylece derdimizi meramımızı amacımızı deyimleri kullanarak daha iyi daha güzel ve daha etkileyici anlatmış oluruz.
Ne güzel ki Türkçemiz deyimler açısından çok zengin bir dildir. Bu deyimlerin bir de öyküleri vardır.
Bu kitapta meşhur deyimlerin öykülerini sade etkileyici bir anlatımla ve tutarlı bir kurgu ile okuyacaksınız.