Tanrılar sonsuz karanlığın içinde bir döngü yaratarak gezegenleri dövdüler ve ışığın doğmasına izin verdiler. Ancak aralarından biri yani Erlik ayrılıkçıydı isyan etti. Bu isyanın sonucunda göklerden sürgün edilerek orta dünyaya hapsedildi. Erlik nefret ettiği insanlıktan tüm hıncını almaya ant içti Tamu'nun sönmüş alevlerini onlarla diriltecekti. Yaşanılanlardan habersiz olan insanlar için son yakındı. Ya tanrılardan yardım bekleyecekler ya da bir araya gelerek karanlığa meydan okuyacaklardı.
İnsanlar yalnız olmadığını biliyor fakat zaman zaman da ümitsizliğe düşüyordu. Tanrılar ise her zaman yanlarındaydı; onları gözetliyor ve onlara yol gösteriyorlardı. İnsanların içinden seçtikleri bir kahraman uzun süre önce ortaya çıkan bir kehanetin habercisi olacaktı. Bu kahraman insanları tek bir bayrak altında toplayacak ve yeryüzündeki aydınlığın sembolü haline gelecekti. Bu kahraman sıradan bir insandan daha fazlası olmalıydı. Onun cesareti bilgeliği ve kararlılığı insanlığı kurtaracak ve Erlik'in karanlık planlarını bozacak gücü sağlayacaktı.
İnsanlar tanrıların rehberliğinde kendi kaderlerini yazmaya hazırlardı. Bu insanlık tarihinin en büyük destanı olacaktı; karanlığın içinden doğan ışığın umudun ve birliğin destanı...