Her şey o ören yerindeki taşın üstüne işlenmiş kapı tokmağı motifine dokunmalarıyla başlamıştı. Garip bir durumla karşı karşıya kaldıklarını fark ettiklerinde çoktan iş işten geçmişti. Herkes yok oluvermişti. İnsanlar hayvanlar canlılar... Yalnızca sinekler ve arılar hariç. Evler yollar ağaçlar aynıydı. Hatta bazı evlerin avlularındaki ocaklıklarda odun közleri tazeydi. Sanki insanlar ve hayvanlar bir anda sahneden çekilmişlerdi. Nazlı Ceyhun Emine ve Mehmet ne yapacaklarını bilemez bir halde şaşkınlıkla etrafta koşturmaya ve bir çıkış yolu bulmaya çalışıyorlardı. Korku endişe ve stres onları teslim almak üzereydi. Arada bir bazı garip kafalar duvarların ardından görünüp yok oluyorlardı. Takip edildikleri kesindi. Peki kimdi bunlar? Bir anda ne olmuştu burada böyle? Şimdi ne yapacaklardı?