Unutma ve anımsama insana dair yetilerdir. Öncelikle anımsamak için unutmak gerekir. Ayrıca biri olmadan diğerinin varlığı anlamsızdır. Bu çerçevede bazı şeyler vardır ki unutulmak bazı şeyler de vardır ki anımsanmak istenmez. Önemli olan kişinin bu iki kavrama yüklediği anlamlardır. Sadece bireyler değil toplumlar da bu fenomenlere kendi değer ölçülerince anlam yükler. Geleneksel ya da uygar olsun her toplum ihtiyacına göre bu motifleri değerlendirir. Bu çerçevede elinizdeki kitap mitoloji ve teolojinin sınırlarında unutma ve anımsama fenomenleri üzerinde durmaktadır. Öncelikle geleneksel halkların inanışları ve çeşitli toplumların mitosları sonra Semitik dinler olan Yahudilik Hristiyanlık İslam ve buna ilaveten Hint dinleri kapsamına giren Hinduizm Budizm Caynizm ve Sihizm çerçevesinde iki motif işlenmektedir. Özlü içeriği ve sade diliyle bu eserin başta mitoloji ve dinler tarihi olmak üzere sosyal bilimlere ilgi duyan okuyucuların dikkatini çekeceği kanaatindeyiz.