Anna Katharine Green'in klasik polisiye romanı "Ametist Kutusu" gizem ve entrika dolu bir hikaye sunuyor. Düğünden bir gece önce başlayan bu sürükleyici hikaye okyanus ve dolunay manzarasında yalnız başına sigara içen bir adamın içsel heyecanıyla başlıyor. Sinclair ve Dorothy Camerden arasındaki karmaşık ilişkilerin ortasında anlatıcının gizli umutları ve korkuları okuyucuyu içine çekiyor. Beklenmedik bir ziyaretçi olan Sinclair'in rahatsız görüntüsü geceye dair gizemi artırıyor. Romanın sayfaları ilerledikçe Beaton'un rüyası gecenin içinde yankılanan bir çığlık ve sabaha karşı yaşanan dramatik olaylar okuyucuyu merak içinde bırakıyor. Dorothy ve Gilbertine'in konuşmaları küçük yatak odasında yaşanan gerilim dolu anlar ve bir yaşamın dramatik çözülüşü hikayenin akışını belirliyor.
Green kısıtlamalar açık kapılar ve gizemli ev ortamlarıyla dolu bu eserinde her sayfada artan bir gerilim sunuyor. Kütüphane penceresinden gelen ışık şeridi Sinclair'in omuzda hissettirdiği el ve hayatın derin tutkularıyla yüzleşen karakterler okuyucuyu bir dizi sürprizle baş başa bırakıyor. "Ametist Kutusu" sadece bir polisiye roman değil aynı zamanda insan doğasının derinliklerini ve karmaşık duygusal bağları irdeleyen bir eser. Green'in ustaca kurgusu ve sürükleyici anlatımı bu romanı klasik polisiyenin önde gelen örneklerinden biri yapıyor. Gizem ve gerilim severler için kaçırılmayacak bir kitap olan "Ametist Kutusu" okuyucuyu ilk sayfasından itibaren büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor.