Günümüzde kul hakkı denilince yabancı kişilerden çalınarak gasp edilerek alınan mallar akla gelmektedir. Ancak kul hakkı bunlardan ibaret değildir. Bu düşünce sebebiyle özellikle hayatın büyük bölümünü birlikte geçirdiğimiz eşlerimiz anne babamız ve çocuklarımızın hakları gözden kaçmaktadır. Hâlbuki birbirimize en fazla hakkının geçmesi muhtemel kişiler en yakınımızdaki kişilerdir. Çalışmamızda aile fertlerinin mâli hakları ve bu haklarda diğer aile üyelerinin sorumluluklarını ele almaya çalıştık. Her ne kadar aile hukuku ve mülkiyetle ilgili birçok akademik çalışma bulunsa da aile üyelerinin mülkiyet hakkını ele alan bir çalışma yapılmamıştır. Çalışmamız günümüzde önemli olduğunu düşündüğümüz bir konuyu ele almaktadır. Zira aile içinde mâlî hakların ihlal ve ihmal edilmesi yüzünden birçok aile dağılmakta ve sonrasında mâli sebeplerden dolayı istenmeyen olaylarla karşılaşılmaktadır. Bu tür anlaşmazlıkların en aza indirilmesi için anlaşmazlıklara sebebiyet veren malların gerçek sahibinin problemle karşılaşıldığında değil mal ilk elde edildiğinde belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışma özellikle aile fertlerinin mâlî yönden anlaşmazlıklarını minimuma indirme ümidiyle ve bir nebze olsun anlaşmazlıklara çözüm üretmesi temennisiyle yapılmıştır.