Güven Arif Sargın yirmi yıla varan entelektüel emeğinin sonucu olan kitabında kapitalist üretim rejimine ve mekânsal pratiklere ilişkin temel meselelerin tahliline girişiyor. Bir yandan metalaşma yabancılaşma kullanım değişim artı ve sembolik değer benzeri kavramlar ile sermaye döngüsü ve içsel/dışsal çelişkiler yapısal ya da yapısal olmayan krizleri irdelerken bir yandan da toprağa dayalı birikim rejiminde ortaya çıkan çelişkiler sermaye ve emeğin mekânsal dağılımı mekânın sömürüsü ve buna bağıl cereyan eden özneler ve/veya sınıflar arası çatışma form ve süreçlerini sorguluyor.
Özne meselesine ve bu çerçevede özgürleştirici praksis sorunsalına öznel bir yorum getirebilmeyi amaçlayan Sargın kapitalist üretime başat olası özgür ve özerk pratiklerin kapasitelerini anlamaya çalışıyor; kapitalizme içkin çelişki ve krizlerin anti-kapitalist siyasetle aşılması gerektiğini iddia ederek kolektif özne ve beden sorunsalına dair yorumlarda bulunuyor özgür ve özerk alanların izlerini sürüyor.
Kitapta yer alan metinler devrimci (özgürleştirici) praksisin kolektif pratiğin otonom yapısı ve öznelerin sınıfsal bağıyla kaim olduğunu; özgür ve özerk alanın ancak sınıfsal bilinci oluşmuş siyasî öznelerle mümkün olabileceğini iddia ediyor. Kitabın bütününe hâkim olan bu söylem öznenin sınıfsal aidiyetine dair çıkarsamalarda bulunuyor ve bu amaçla bireyin siyasî özneye dönüşümünü tartışmaya açıyor.