"Otel Gören Defterler" üst başlıklı dizinin bu altıncı kitabında da direnişin dil düzeyinde kıvama ermiş biçimi olan yazıların bir bölümünü daha okuyoruz.
Yazmak Bir Mûcize'de şöyle diyor Pakdil: "Lekesiz durabilmek için sebat ve 'Dağ Gibi Bir Duruş' göstermek gerekir. Kararlılığın sarsılmaması başka nasıl mümkün olabilir?" Nuri Pakdil'in bütün eserlerini ayakta tutan da zaten bu "Dağ Duruşu"dur.
Yazmak zordur yakalamaya çalıştığınız kelimeler uykularınızı bozar. "Yazmak Ağrı'dan daha ağır bir dağı yüklenmektir. ... Yazı aslında yakalanan sesi eze eze işini bitirme eylemidir." Sesler çarpışıverir yakalayabildiklerinizle cümleleri oluşturursunuz.
Nuri Pakdil'in kitapları bilginin ötesinde aynı zamanda bilinç hazineleridir de. Onun kitapları bilgi aktarmaktan çok bilinç aktarıcıdır. Bilinç açıcıdır.
"Şimdi de: Bilinci irâdeyi vicdanı sorumluluk duygusunu temellendiren bunları birbiriyle ilişkilendiren birbiriyle eklemleyen ve sizin politik duruşunuzu hemen hemen remzlendiren simgeleyen; gerçeklikle perçinleyen örtüştüren iki Asal Bağış iki Asal Lütuf: Kudüs ve İstanbul. Ortadoğu da zaten bunun için bize âittir."