Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyıldaki reform çabaları içinde merkezi devletin güçlendirilmesi temel amaçlar arasındaydı. Bu proje bağlamında devletin Arap göçerleriyle ilişkisi ayrı bir öneme sahipti çünkü Arap eyaletlerinde ve özellikle hudut bölgelerinde devlet otoritesini güçlendirmek bu ilişkiden geçiyordu.
M. Talha Çiçek Osmanlı İmparatorluğu ve Arap Aşiretleri 1840-1914'te "uzun" 19. yüzyıl boyunca yani Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcına kadar bu ilişkinin nasıl geliştiğini gözler önüne seriyor. Merkezi devlet ile aşiretler arasındaki ilişkinin "devlet emreder siz yaparsınız" anlayışından ibaret olmadığını gösteren Çiçek tam tersine karmaşık son derece akışkan ve hiç kesilmeyen bir müzakere sürecinin söz konusu olduğunu çok zengin bir arşiv çalışmasıyla belgeliyor.
Ayrıca Osmanlı reform çağında aşiret toplumlarının varlığını sürdürüp ağırlığını korumasının ve merkezi devletle ilişkilerinin Ortadoğu'da daha sonraki dönemler ve günümüz politikası üzerinde de etkili olduğunu unutmamak gerekiyor.
M. Talha Çiçek'in çalışması önerdiği yeni perspektifle alanında önemli bir boşluğu dolduruyor.
"Genellikle göçerler ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkinin tek yönlü bir yol olduğu varsayılır: Devlet buyurur aşiretler de ya isyan ya da itaat eder. Talha Çiçek'in kitabı ise gerçeğin çok daha karmaşık ve ilginç olduğunu gösteriyor. Bu kitap 19. yüzyılda Osmanlı devleti ile Arap göçerler arasındaki karmaşık ve büyüleyici ilişkiyi gözler önüne seren öncü bir çalışma."
Selim Deringil
"Kusursuz bir arşiv araştırmasına ve tarihsel gelişmelerin eksiksiz bir biçimde kavranmasına dayanan bu örnek çalışma Tanzimat sonrası Arap göçerlere ilişkin Osmanlı politikalarına bakışta taze bir perspektif sunuyor."
M. Şükrü Hanioğlu