Doğduğu toprakları bir daha görmemek üzere göç etmek zorunda kalan bir ailenin yapayalnız kalmış son ferdiydi Cantemir hayal meyal hatırlıyordu annesini babasını ve biraz da dedesini! Umutla çıktıkları yolda yaşadıklarını onu nelerin beklediğini bilme ihtimali de yoktu zaten. Çoğu insanın tahayyül bile edemeyeceklerini yaşamaya başladığında artık hızla akan bir nehrin akıntısında kalmış gibiydi belki de! Mingi Tav'ın eteklerindeki köyünden Üsküdar'ın güzel bahçeli evlerine Darüleytam'ın yüzü soğuk taş duvarlarından Berlin'in kömür isinden grileşmiş havasının insanı boğduğu caddelerinde yalnız başına yürüyordu. İttihat ve Terakki Fırkası'nın önde gelen yöneticilerinden Talat Paşa Enver Paşa Dr. Nazım Bey Dr. Bahaeddin Şakir Bey Cemal Azmi Bey ile hayatının çakışacağını aklına bile getirmezken bir anda bambaşka bir dünyada buluvermişti kendini! Onların ve daha nicelerinin vatan uğruna neler yaşadıklarını gözlerini kırpmadan tüm zorluklara göğüs gerdiklerini canlarını bu uğurda vermekten imtina etmediklerini anladığında hayatının başka bir mecraya doğru ilerlediğinin farkında mıydı sorusunun cevabını ise bu romanı okuyacak kıymetli okurlar verebilecektir.