Sınırlar ötesinde Mezopotamya'da doğdu bu öykü. Düşle gerçeğin iç içe olduğu bir dağın eteğinde başlayan bu sevda yolculuğunda büyülü şehir Mardin'e düşecek yolumuz.
Onlara karşı duran bir dünyada iki sevgilinin yaşadıklarını gerçek üstü olaylar ve varlıklar anlatacak.
Güzellik Hak'tan hediyedir ama güçsüzsen ezilenlerdensen işte o zaman lanet olur. Avcılar bu nadide kuşun ardına düşer savunmasız güzelliğe pusu kurar.
Zarin ve Jivan'ın öyküsü sonunda masal oldu efsane oldu. "Zarin gibi" deyişi güzelliğin "Jivan gibi "deyişi aşkın aşıklığın simgesi oldu.
Dünya kurulalı beri kıyamete kalan bu öyküler her zamanda her mekanda yeniden yaşandı ve yaşanacak. Değişen yalnızca isimler ve mekanlar ...
Kim bilir belki koyu bir gecede gizli dünya bizi de ziyaret eder. Nahtore Çiya'nın atının nal seslerini ya da bir bağlamanın dağlardan yansıyan çağrısını duyarız. Şahane beyaz kısrak Almas kalkmamak üzere düştüğü yerden doğrulup şaha kalkar Zarin yıllar sonra ilk kez sevda türküsünü söyler.
Nilgün Serimoğlu