Shissler "kimlik" gibi binbir parçanın zorlukla biraraya geldiği bunun da oldukça akışkan bir zemin üzerinde seyrettiği 20. yüzyılın başında yaşamış Ağaoğlu'nun bu sorunu Türk kimliği ile çözme yollarını aramasını doğal bir gelişme olarak değerlendirmektedir. Ancak bundan da öte yazarın Ahmet Ağaoğlu'nu cemaati esas alan liberal bir sivil toplumun biçimlenmesi ve bunun için de bu insanları birarada tutacak bir zihniyet dünyasının yaratılması için eserler veren bir aydın olarak tanımlaması Ağaoğlu'nun Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlarla olan çelişkisini de açıklığa kavuşturmaktadır.
Çok ilginç bir çalışma. Ahmet Ağaoğlu'nun yaşam öyküsünü Rus ve Osmanlı imparatorluklarının son dönemlerine oturtuyor. Shissler özellikle Ağaoğlu'nun Kafkaslar St. Petersburg ve Paris'te etkilendiği düşünce akımlarının izlerini başarıyla sürüyor.