Cihan öfkeyle yatağa yaklaştı Mercan'a doğru eğildi ama dokunmadı. Fısıltıyla;
-Dokunacağım. İstediğin kadar cadılaş istediğin kadar dolduruşa gel umurum değil benim eşimsin. Her ne halt etmişsem inan ki hepsini düzelteceğim ama düzeldiğimde nereye kaçacaksın benim aksi inatçı tatlı cadım? Evliliğimize başladığımızda inan ki tüm hırçınlıklarını söküp atacağım güzelim.
Mercan korkuyla bakışlarını kaçırıp yorganı başına kadar çekti.
-Evliliğimize başlamak mı? Hayale bakın ya... Allah'ım beni güldürdü sen de onu güldür. Beni eşin zannetmende ayrı trajedi; senin eşin değilim. Hiç olmadım ve olmayacağım intikamımı aldıktan sonra.
Sırtını döndü. Yorganın altına girmek isterken yorgan hızla üzerinden alınmıştı. Cihan yatağın kenarına oturup Mercan'ı sertçe çevirdi. Kaşını hadi söyle dercesine kaldırdığında Mercan susmak zorunda kalmıştı.
-Eee külkedisi tarla faresi sana dibini görmediğin sulara balıklama atlama diye kaç kez söyledim?
Mercan iyice kekeliyordu.
-Çok kor kkk tum ço çookk...
Nefesi nefesine karışırken Cihan fısıldadı.
-Korkmalısın! Sevgimden korkmalısın aşkım. Hiçbir güç yeryüzündeki hiçbir insan seni benden alamaz. Ha diyorsan ki giderim; sıkıysa git bebeğim. Cehennemin dibine de gitsen yanı başında olup sıkıca elini tutacağım. Dirende gör bebeğim bak bakalım kocan ne pislik oluyormuş. Şimdi uslu kız ol ve uyu.