Bu eser Antik Yunan'ın entelektüel birikiminden İslam dünyasındaki bilimsel gelişmelere ve nihayetinde 12. yüzyılda Avrupa'da ilk üniversitelerin doğuşuna kadar uzanan tarihi süreci ele almaktadır.
Bologna Salerno ve Paris gibi şehirlerde kurulan "studium generale" üniversiteleri sadece eğitim merkezleri değil aynı zamanda dönemin toplumsal siyasi ve ekonomik yapılarını dönüştüren kurumsal yapılardır. Çalışma Batı dünyasının bilimsel bilgi alanında ulaştığı büyük gelişimi nasıl gerçekleştirdiğini ve ilk yükseköğretim kurumlarının ortaya çıkış ve gelişim süreçlerini derinlemesine ele almaktadır. Bu kitabı hazırlama fikrini veren temel düşünce ise "Orta Çağ'da bilimsel bilginin Batı'ya doğrudan İslam dünyasından mı aktarıldığı yoksa Batı'nın bir duraklama dönemine girip İslam dünyasındaki ilerlemelerin etkisiyle mi yeniden canlandığı" sorusu etrafında şekillenmiştir. Kitap bu süreçlerin Batı'nın entelektüel uyanışına ve modern üniversitelerin temellerinin atılmasına nasıl katkı sağladığını kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir.
Akademik bir titizlikle kaleme alınan ve edebi bir derinlik taşıyan bu çalışma hem bilim tarihine ilgi duyan akademisyenler hem de eğitim sistemlerinin kökenlerine dair derin bir kavrayış arayan okuyucular için vazgeçilmez bir kaynak niteliğindedir. Orta Çağ Avrupa'sında Yükseköğretimin Doğuşu insanlığın bilgi arayışını ve medeniyetler arası etkileşimin entelektüel mirası nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor.