eski bir törenden kalma siyah gömlek
yaprağın ucunda sendeledi mevsimin ilk damlası
belirsiz bir çizik konuşanların ağzında
dokundum toprağına mezarın
çok soğuk
herhangi bir günde oturmuştuk
zeytin ağacının altında
insan bir var bir yok demiştin
anne
korkuyorum avuçlarımda kaybolmaktan
basamaklara çarpıp yükseliyor sesin
geç kalıyorum her yere
sen gidene kadar bilmiyordum anne
kendi kendime konuşmayı