"Hayattan ne istediğini bilmeyen kafası karışık düşünceleri savruk bir öğretmen...
Evliliği hayatının merkezine koyarak bu uğurda acı çeken devlet memuru...
İşine devletine bağlı evliliğini kurtarmaya çalışan üst düzey bir bürokrat...
İdealist bir sivil siyasi savcı iken kariyeri ansızın biten genç adam...
Ve her yerde her zaman En Büyük Başkan...
Müjgan'ın Genel Evler Bölge Müdürü olan kocası Osman'ın yaptığı "başkomsernevzat" şakası evliliklerinin sonu mu olacak?
Osman'la Bülikcan'ı Müzeyyen'le Müjgan'ı bir araya getiren olayı vakanüvis nasıl yazacak?
Sokrates zamanında poğaça yemiş olsaydı tüm hikâye farklı mı olurdu?"