Garip Bir Yabancı
Ekim ayının ilk günlerinde üstü başı perişan kırk beş elli yaşlarında bir adam Digne'ye giden yollardan birinde tepeyi tırmana tırmana yol almaya çalışıyordu. Beş on adımda bir ya bir ağaca yaslanarak ya bir taşa oturarak dinleniyordu ama gene de telaş içindeydi. Gece ve soğuk bastırmadan kente ulaşmak istiyordu. Sonunda istediği gibi karanlık tam çökmeden kente girdi. Şimdi artık sokaklarında dolaşıyor yatacak ve yemek yiyecek han arıyordu.
Yorgunluktan bitap düşmüş saçı sakalı birbirine karışmış eli bastonlu sırtı torbalı bu yabancıyı gören kent sakinleri şaşkınlıkla dönüp dönüp ona bakıyorlardı. Kentin tarihinde böylesine garip görünüşlü biri hiç olmamıştı...