Güneşli bir öğle sonrasıydı; içimde tarifi zor bir mutluluk hissi vardı. Hayatımda bir şeylerin değiştiğini düşünüyor adeta baştan ayağa yenilemek istiyordum kendimi. Bu mutluluk halini düşün- dükçe kendimi olabildiğince tuhaf hissetmeye başlamıştım. Geç mişteki deneyimleri hatırlayınca korktum bu duyguyu içimden kovmaya çalıştım.
Çünkü mutlu olmak bana iyi gelmiyordu. Garip ama böyle. Mutlu olduğum zamanların ardından öyle acı dolu olaylarla karşı- laşıyordum ki! Pişman oluyor o zaman da çaresizlik içinde kıvra- nıyordum. Böyle zamanlarda insanın elinden bir şey gelmeyince çaresizlik fena koyuyor. Bir yerde okumuştum acıdan sonra kısa bir mutluluk patlaması gelir mutluluktan sonra ise uzun süren bir acı geliyordu. Ya da öyle hissediyordu insan.
Bu dilemmadan olsa gerek mutluluk veya ona dair bir hissi uzun zaman içimde taşımak istemiyordum. Mutlu olduğum zamanlar bile gizliden gizliye kendime "mutlu değilim" telkininde bulunuyor tersi bir istikamete ruhumu sürüyordum. Tuhaf değil mi? Beni yadırgamayın garip ama gerçek bu.