İbn-i Arabi'nin düşünceleri Mezopotamya ve Yunan geleneğindeki kehanet sistemleriyle doğrudan örtüşmese de benzer temel prensiplere dayanır ve evrensel bir düzen arayışını yansıtır. İbn-i Arabi'nin evrensel ruh kavramı evrenin bir bütün olarak algılanmasını ve her şeyin birbirine bağlı olduğunu vurgular. İbn-i Arabi'ye göre insanlar evrenle olan ilişkilerini anlamak için farklı araçlar kullanır ve evrenin gizemlerini anlama çabası içindedirler. Ona göre her varlık evrensel bir ruhun yansımasıdır ve bu ruh her şeyi birbirine bağlayan derin bir bütünlüğü ifade eder. Bu bağlamda İbn-i Arabi'nin düşünceleri kehanet sistemleriyle benzer bir temel üzerinde durur. İnsanlar evrenin işleyişini anlamak ve geleceği öngörmek için farklı semboller ve araçlar kullanırken aslında evrenin derinliklerindeki gizemleri keşfetmeye çalışırlar. Bu nedenle Ibn-i Arabi'nin evrensel ruh kavramı Mezopotamya ve Yunan geleneğindeki kehanet sistemlerine benzer bir temel düşünceyi yansıtır: evrenin bütünlüğüne ve her şeyin birbirine bağlılığına olan inanç. Ancak Ibn-i Arabi'nin düşünceleri daha metafizik ve mistik bir boyutta ele alınır ve evrenin derinliklerindeki ruhsal bağlantıları vurgular.